En yakınlarım uzağa giderse, uzaklar kısalır mı?

on 24 Ağustos 2012


Sevdiğin kişiye iyi bak,
İhtiyaç duyduğun kişiye iyi bak,
Sana en çok ihtiyaç duyana,
Evden uzak olan birine, ruhunu dolduran birine iyi bak.


Çilek tadında yalnız bir gündü bugün.

on 23 Ağustos 2012



Evde yalnızdım.
Mutlu uyanmıştım.
Odamı topladım.
Ben mutfakta şunları yaparken hep bunu mırıldandım.
"And the sun in the arms of love..."





on 22 Ağustos 2012


uzak düşmüşüm, kendimden, aklım fikrimden;
çaresiz sürükleniyorum,
bilerek peşinden...
yalnız kendine inkarın,
sadece senden kaçarsın;
halin ele verir, anlamazsın.


on 21 Ağustos 2012
"Dakikalarımızın sayılı olduğunu biliyor ama saymaya cesaret edemiyordum, tüm bunların nereye doğru gittiğini biliyor ama kilometre levhalarını okumak istemiyordum. Dönüş yolunu bulmak için ekmek parçalarını, kasten, bırakmadığım günlerdi; yedim onları."

"O geldi. O gitti. Başka hiçbir şey değişmedi. Ben değişmedim. Ama yine de hiçbir şey aynı olmayacak."





Voyage au bout de la nuit.

on 16 Ağustos 2012
"İçimdeki her şey ardında dipsiz bir yorgunluk bırakarak akıyordu. Buna karşı koymak, onun arkasından koşmak, kırıkları yapıştırmak, saati geriye almak, bir şeyler yapmak istedim. Adını haykırdım ama bu ses sadece kafamın içinde yankılandı. İstese bile beni duyamazdı."


Dilime dolandı, söyledikçe düğüm düğüm oluyor.

on 07 Ağustos 2012
"And it's over, 
And I'm going under, 
But I'm not giving up,
I'm just giving in.


In the arms of the ocean, so sweet and so cold, 
And all this devotion I never knew at all, 
And the crashes are Heaven, for a sinner released, 
And the arms of the ocean, 
Deliver me.

Never let me go, never let me go.
Never let me go, never let me go."


one day closer to death

on 03 Ağustos 2012
Yaşamak bir yasa değilken neden intihar bir seçenek olamıyordu?
Halbuki yasalar bile çiğnenmeye açıktı.

Bazı günlerimi bunun cevabını bulmaya harcıyorum.
En çok o günlerde ölüme yaklaşıyorum.

Ve geriye kalan insanlar ölümden kaçıyorlar. Yaşamı bu kadar kabullendikleri halde, ölümden ölesiye korkuyorlar. Çünkü hakimiyetleri yalnızca yaşarken geçerli. Bunu biliyorlar ve ölüp hiç olmak istemiyorlar. Kimse hiç olmak istemez,  herkes bir şeyler olmak ister. Tek, özel ve değerli bir şey.





Birikintilerim yalnızlığıma damladı.

on 02 Ağustos 2012


"Su birikintilerini aynı ritimle geçiyorduk, nefeslerimiz eşzamanlıydı."
"Anlamlı olan son gün, o gündü.
Sonrası ise, öylesine bir hayat."

-Annelies Verbeke

Aynadaki kırık gülümsememde sen varsın.

With every smile comes my reality, irony.
You won't find out what has been killing me.
Can't you see me?
C
an't you see?








Benimle ilgili her türlü yükten ölesiye korkuyorsun. Bu beni öldürüyor, bilmiyorsun.

on 01 Ağustos 2012
It's not because you still care or you can't stand to see me like that. It's only because you don't want to be the reason why.
 

Borderless Dreamer Design by Insight © 2009