O kadar bıktım ki bir senedir yaptıklarımdan. Alfabe harflerinden oluşan o 5 şıktan, doğruyu bulmak için binlerce gereksiz şey ezberlemekten, aklıma girmekte direnen tarih bilgileriyle bocalaşmaktan, her sabah kendimi derse oturtana kadar yaşadığım iç çekişmelerimden, etrafımdakilerin “Nasıl gidiyor?” sorularına gülümseyerek “Normal işte, nolsun…” diye cevap vermekten, sabahın 8’inde “Ders yap” diyen iç sesimi ancak gece 11’de susturabiliyor olmaktan, YGS’de olduğu gibi “küçükten büyüğe sırala, çakışan şıkkı işaretle” formülüyle soru çözen bir kesimin varlığından, disiplinli bir insan olamayışımdan, kendime bile söz geçiremeyişimden, 2 gün sonra sınavımın olduğunun hala kafama dank etmemiş olmasından, okulun son günlerinin tadını çıkaran arkadaşlarımın yanında benim ders yapmayacağımı bile bile kendimi eve kapatmak zorunda hissetmemden, sonunda bütün bu iğrenç ruh hallerimin bile boşa gidecek olmasından emin olmamdan, çalışmak istemeyi her şeyden çok istememden; ama bir türlü çalışmayı isteyemememden, çalışamıyor olmamdan, çalışmıyor olmamdan, çalışmak kelimesinden; hatta sırasıyla “ç”, “a”, “l”, “ı”, “ş”, “m”, “a” ve “k” harflerinin hepsinden nefret ediyorum.
Keşke; çalışmak, “Zeytindağı” eserinin Falih Rıfkı Atay’a ait olduğunu , ilk “Sultan” ünvanını alan Türk-İslam devlet adamının Gazneli Mahmut olduğunu ezberlememi, “Günlerin Getirdiği” ve “Günlerin Götürdüğü” adlı eserlerin farklı yazarını karıştırmamak için yüzlerce kez tekrar etmemi, Baki, Nefi, Nabi gibi hepsi birbirine benzeyen Divan yazarlarını ve içlerinden hangilerinin Divan’ı olmadığını ayıklamamı ve aklımda tutmamı, Falih Rıfkı Atay ve Refik Halit Karay’ın fonetik olarak benzeyen isimlerini karıştırmamak için minimum 15 dakikamı harcamamı isteyen ve Mauppasant tarzı öykünün olay öyküsü olduğunu “ Mauppasant’ın yazılışı çok olaylı.” cümlesiyle ezberlememizi sağlayan; ama kesinlikle bir örnek okumamızı yasaklayan, Aşık Veysel’i Türk halkına tanıtan adamın çok “kutsal” olduğunu söyleyerek Ahmet Kutsi Tecer olduğunu ezberlememizi isteyen, farklı illerdeki, farklı maden ocaklarının, ve madenlerin işlendiği tesislerin garip isimlerini bilmemizi gerektiren, kitap içeriği soruları için “Kitap özetleri” başlıklı bölümlerden baş karakterlerin isimlerini ezberlettiren bir fiil olmasaydı. O zaman belki gerçekten çalışkan biri olabilirdim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder